Ruken Öztürk’ün elinizdeki çalışması, kadın ve erkek sinemacıların hayalleri arasındaki farkı ortaya koyarken, bunun “yaşanan gerçeklik” ile ne kadar da ilintili olduğunu bize gösteriyor. Kendi hayalini kurabilen kadınları görüyoruz bu çalışmada ve bu hayaller kendi gerçeklerimiz haline dönüşüyor. Kadın sinema yönetmenlerinin “hayalleri” kadını daha özgür, daha mutlu ve daha güçlü yapacak kadın deneyimlerinden örnekler sunuyor. Kadınlar kendi gereksinmelerine ve özlemlerine daha uyan bir dünya tanımına her gün yeni bir boyut katıyorlar.

 

 

( Yeni Alan Yayıncılık, 1997)