Prof. Dr. Mine GÖĞÜŞ TAN’ın “Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Tarihiyle İlgili” Bir Hikaye başlıklı yazısı, 14 Haziran 2021 tarihinde Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Mezun ve Aktif Öğrencilerin Birlikte Oluşturdukları Fe Hali Blogunda yayınlanmıştır.

 

“Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Tarihiyle İlgili” Bir Hikaye

17 Ekim 1994 tarihinde, zamanın devlet bakanı Önay Alpago’nun imzasıyla T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nden, A.Ü. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne bir yazı gönderildi. Yazıda,

  • Sürdürülebilir kalkınma süreci için gerekli olan insan kaynaklarının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, geleceğin Türk toplumu için kadının statüsü konularında duyarlı, bilgili ve yeterli kadroların yetiştirilmesi amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Kadın Çalışmaları Yüksek Lisans Programı’nın başlatıldığı;
  • anılan programın yabancı dilde olması nedeniyle, bu konuda eğitim almak isteyenlerin yoğun talebinin KSSGM’ne iletildiği;
  • artan talep nedeniyle, yetişmiş insan gücü kaynaklarının geliştirilmesi ve kadının kalkınmasına yönelik konular üzerinde yapılacak araştırmalarla desteklenen bir eğitim çalışmasının KASAUM’da da başlatılmasında yarar görüldüğü belirtiliyordu.

İki hafta gibi kısa bir süre içinde, o zaman KASAUM müdürü olan Ülker Gürkan’ın 31.10 1994 tarihinde A. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne yazdığı dilekçe, KASAUM’un bu talebe hazırlıklı ve istekli olduğunu gösteriyordu. Gürkan’ın ifadesiyle,

  • Kadınların toplumsal ve siyasal hayata eşit yurttaşlar olarak katılımının sağlanması için politikalar saptanması, bu eşitliğin önündeki kültürel, toplumsal ve ekonomik engellerin kaldırılması gereği açıktı.
  • Kadın Çalışmaları alanının çağdaş, eşitlikçi ve demokratik bir kültürün yerleştirilmesine çalışan üniversitelerin bünyesinde yer alması önemliydi.
  • Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı ana bilim dallarının birçoğunda zaten kadın çalışmaları alanında lisansüstü dersler verilmekte, yüksek lisans ve doktora tezleri yönetilmekte ve bilimsel araştırmalar yapılmaktaydı.

Dilekçeye ayrıntılı gerekçe, ders programı önerileri, kadın çalışmaları alanında yapılmış akademik çalışmalar bibliyografyası ve çeşitli ülkelerdeki kadın çalışmaları bölümlerinin listesi eklenmişti. Ankara Üniversitesi’nde bu alandaki araştırma geleneğini örneklemek amacıyla 1982 ile 1994 yılları arasında yapılmış 24 adet kadın konulu lisansüstü tez çalışmasının künyeleri de dosyanın ekleri arasındaydı. Bu tezlerin 13’ünün enstitüye bağlı fakültelerden Eğitim, 8’inin Dil ve Tarih, Coğrafya, 3’ünün Siyasal Bilgiler’de yapılmış olduğu görülüyordu. Kadın Çalışmaları (KÇ) Anabilim Dalı’nın açılmasını önceleyen dönemde Ankara Üniversitesi’nde kadın konusunda lisansüstü çalışma yapanların çoğunluğu (n:15), tahmin edilebileceği gibi kadınlardan oluşuyordu.  Daha sonraki yıllarda bu yönseme devam edecekti.

Ana Bilim Dalı’nın kurulmasına ilişkin ayrıntılı gerekçede ise kültürel ve cinsel “fark” kavramlarının akademik çalışmalarda çok temel bir perspektif değişimine yol açtığı, Ankara Üniversitesi’nin kuruluşundan beri bünyesinde en fazla kadın akademisyen bulunan bir üniversite olduğu, 1993 yılında kurulan KASAUM’un da yürüttüğü projeler, kısa dönemli eğitimler, çalışma grupları ve toplantılarla çok aktif bir merkez haline geldiği vurgulanıyordu. Bu gerekçe ve belgelerin, üniversite senatosunun 16 Mayıs 1995 ve Yüksek Öğretim Kurulu’nun 01 Haziran 1995 tarihli toplantılarında tartışılarak karara bağlanmasıyla kuruluş süreci tamamlanacaktı.

18 Aralık 1995 tarihinde o zaman Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olan Berna Alpagut’tan KÇ Ana Bilim Dalı Başkanlığına atandığıma ilişkin bir yazı aldım. Aslında rektörlüğün, daha önce Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’nü başarıyla yürütmüş olan sevgili arkadaşım İpek Gürkaynak’a “bu birimi yürütür müydün?” teklifini götürdüğünü biliyordum. İpek, büyük bir tevazu ile, kalpten çok yakın olmakla birlikte kendi araştırmalarının özellikle bu alanda olmadığını, üniversitede kadın çalışmalarına adanmış ve çalışan insanlar bulunduğunu, bu teklifin onlara götürülmesinin gerektiğini söylemiş, benim de aralarında olduğum kimi isimler vermişti. Bunları biliyordum, çünkü yönetim görevi almak istemediğim için böyle bir öneri karşısında huysuzluk etmemem konusunda önceden beni uyarmıştı.

18 Aralık 1995 tarihinden başlayarak, 8 Eylül 1999’da istifa ederek ayrıldığım KÇ Ana Bilim Dalı’nda çalışmak, hayatımın en önemli dönemlerinden biri oldu. En çok öğrendiğim ve öğrendiklerimle övündüğüm dönemlerden biri.

Programın, 1995-96 akademik yılı bahar dönemi için öğrenci almak üzere açılan yabancı dil ve bilim sınavlarına toplamda 29 farklı bölümden 51 (40 k, 11 e) kişi başvurmuş, bunlardan 13 aday (12 k, 1 e) kayıt yaptırmaya hak kazanmışlardı. O ilk sınava başvuranların 40, kazananların 8 kişiyle çoğunluğu, Ankara Üniversitesi’nden geliyordu. Gerek başvuranlar gerekse kazananlar arasında SBF’liler (başvuran 15, kazanan 4 (Zeynep Kılıç, Ceyla Karakaya, Özlem Şahin, Ebru Saner) kişiyle en büyük grubu oluşturuyordu.  Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı’nın ilk öğrencileri arasında A.Ü. İLEF 2 (Gülsen Ülker, Sema Yıldırım)  Hukuk 1 (Çiğdem Kılınç), Eczacılık 1 (Narınç Ataman), Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi 1 (Nuran Bayer), Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 1 (Güzin Yamaner), ODTÜ Tarih 1 (İhsan Çomak) ve Psikoloji 1 (Menekşe İldan), Gazi  İLEF 1 (Satı Atakul) öğrenciyle temsil ediliyordu. Gruba sonradan bir de özel öğrenci (Güzide Önem) eklenmişti.

KÇ’nin ilk öğretim üyeleri 12 profesör, 3 doçent ve 5 yardımcı doçent olmak üzere 20 akademisyenden oluşuyordu. Sonraları kimi üniversitelerin bile bu denli zengin donanıma sahip kadrolarla kurulmadığını görecektik. Daha önce alanda araştırmalar yapmış, tezler yazmış ve yönetmiş veya dersler vermiş olan bu hocalar üniversitenin İletişim (Aysel Aziz, Oya Tokgöz, Nilgün Abisel, Sevda Alankuş Kural, Eser Köker, Ayşe İnal), EBF (İpek Gürkaynak, İnci San, Mine G. Tan, Meral Tekin, Figen Çok), Hukuk (Ülker Gürkan, Lale Sirmen), SBF (Serpil Sancar Üşür, Gülay Tokgöz), DTCF (Gürsel Aytaç, Aytül Kasapoğlu), Tıp (Berna Arda), İlahiyat (Beyza Bilgin), Ziraat (Rüveyda Akbay) gibi fakültelerinden geliyordu.

Hocalarla ilk akademik kurul 28.02.1996 tarihinde toplandı. Gündemin başlıca tartışmaları ders programı, ders tanım ve kaynakçalarının hazırlanarak öğrencilere verilmesi, danışmanlıklar ve “Açış Dersi” gibi konulara odaklanmıştı. O toplantıda derslerin yapılacağı ortak bir mekan bulunmaması nedeniyle öğrencilerin “ordan oraya koşması”nın yaratacağı sıkıntılar ve Kadın Çalışmalarında Temel Yaklaşımlar ve Metodoloji’nin iki dönemlik bir ders olarak verilmesi gereği üzerinde durduğumuzu not etmişim. Bir de her ders yılının başında, alandaki ya da kendi alanlarındaki öncü çalışmaları yapan kadın akademisyenlerle öğrencilerimizin tanışmasını sağlayacak Açış Dersleri düzenlemeyi düşündüğümüzü. KÇ’nin 11 Mart 1996 günü saat 14 00’te yapılacak ilk Açış Dersi’nin konuşmacısının, 1957 yılında yayınladığı Kadınların Çalışma Saikleri ve Kadın Kazancının Aile Bütçesindeki Rolü araştırmasıyla üniversitemizde bu alanın ilk temsilcilerinden, Prof.Dr. Hâmide Topçuoğlu olmasını da orada kararlaştırmıştık.

Kuruluşundan bugüne bir çeyrek yüzyıl… Fe Hâli’nin KÇ tarihine ve ruhuna bağlılığı beni gönendiriyor. Bu ruhu yaşatmak azminizin ve emeğinizin hep güçlü ve sürekli olmasını dilerim.

Kapak Görseli: Anneanne Sırlarını Eskitmiş Aynalar (2002, Chiviyazıları). Görseldekiler: Mine Göğüş Tan, Eser Köker, Gülsen Ülker Al, Satı Atakul, Çiğdem K. Aydın, Nuran Bayer, Menekşe İldan Çiftçi, Ebru Saner Kaan, Güzide Önem, Özlem Şahin Güngör, Güzin Yamaner.