Bugünkü Rusya’da kadınların konumuyla ilgili yapılacak araştırmalar kadının işçi, anne, evinin yöneticisi, aile tüketiminin düzenleyicisi olarak gereksinmelerinin -üretimin onların karşılanmasına yönelik olduğu bir toplumda- üstün düzeyde karşılandığını gösteriyorsa, Rusya’nın sosyalist bir toplum olduğu sonucuna varabiliriz. Ama öte yandan üretimin önceliği birikimse (askeri bir biçime bürünebilecek bir rekabet ortamında öteki devletlerle rekabet etmek üzere) ve halkın, özellikle onun daha hassas yarısı
olan kadınların gereksinmeleri kırıntı düzeyinde karşılanıyorsa, bu kez Rusya’nın kapitalist olduğu gibi, aynı ölçüde tutarlı, bir sonuca ulaşmamız gerekir. Rus kapitalizminin çeşitli yönleriyle geleneksel Batı kapitalizminden farklı olması bu olguyu değiştirmez.
(Pencere Yayınları, 1990)