Ortaçağın ilk yılları henüz kentlerin inşa edilmediği, yolların yapılmadığı, paranın dolaşıma girmediği, devletlerin kurulmadığı… “düzensiz” yıllardır. Evlilik kurumu bu dönemde, “düzen”i sağlamak, din-dışı kişileri “kutsal aile hücresi” diye sunulan yere kapatarak denetlemek isteyen kilise tarafından önerilmiştir. Duby, bu kitabında insanların çoğunun toplumun temelini oluşturduğunu düşündüğü “kutsal” aile ve evlilik kurumunun mülkiyet ve iktidara sahip olma tarihiyle paralel geliştiğini, hatta onun aracı olduğunu anlatıyor…

 

(Ayrıntı Yayınları, 1991)