Kadın devrimini gerçekleştirmek istiyorsak, cinsler arası savaşın dinamiklerini, Marx’la Engels’in sınıf çatışmasını, ekonomik devrim amacıyla çözümlemeleri ölçüsünde, iyi çözümleyebilmemiz gerekir. Çünkü çok daha büyük bir sorundur karşımızdaki: Yazılı tarihi de aşıp hayvanlar evrenine dek uzanan bir ezilme. Kadınlar yalnızca kendi vücutlarının denetimini bütünüyle geri almakla kalmamalı, aynı zamanda (geçici olarak) insan doğurganlığının denetimini de ―yeni nüfus biyolojisini olduğu gibi, çocuk-doğumu ve çocukların yetiştirilmesiyle ilgili toplumsal kurumların tümünü― ele geçirmelidirler. Nasıl toplumcu devrimin amacı yalnız ekonomik sınıf üstünlüklerini yok etmek değil de ekonomik sınıflar arasındaki ayrımı ortadan kaldırmaksa, kadın devriminin amacı da ilk kadın hakları hareketinin tersine, yalnızca erkek egemenliğini yok etmek değil, cins ayrımını ortadan kaldırmak olmalıdır. O zaman insanlar arasındaki cins ayrılıklarının kültür açısından hiçbir önemi kalmayacaktır.

 

(Payel Yayınları, 1993)